15 Eylül 2012 Cumartesi

Bilim Kurgu Yapıtlarındaki Fenomenler (Yazı Dizisi -2-)


Bu yazı dizisinin ilk bölümünü kaçıranlar buradan ilk bölümü okuyabilir. 

Terraforming : (Dünyalaştırma) Bu fenomenin aslında çok geniş bir kapsama alanı var fakat kısaca normalde insan yaşamına uygun olmayan bir gezegeni insan yaşamına uygun bir hale getirmek için yapılan çalışmaların tamamıdır. 80'lerde olsa çorak, oksijeni olmayan bir gezegeni karbon bazlı bir yaşam için elverişli hale getireceğiz deseydik, Tanrı mısın sen derlerdi çünkü bu resmen tanrının işi, fakat milenyumdan sonra uzay sanayisi bariz şekilde aldı yürüdü hatta şimdi uzay özel girişimin eline geçti. Bu kadar gelişim olur da terraforming düşünülmez mi. Bu sebeple ki olacak ki Mars'a Merak adlı robot gönderildi terraforming 'in neresinden başlamak gerekli bu robot biz insanlığa açık şekilde gösterecek.
 Terraforming denilince çorak bir gezegeni sadece oksijen barındıran bir atmosfer kazandırmak olarak anlamak yanlış olur, terraforming bir gezegeni baştan aşağı Dünya vari bir sisteme dönüştürmeyi yegler.
Bu  noktada terraforming işleminin uygulandığı gezegende şu noktalara el atılır. Öncelikle atmosfer, sıcaklık, yüzey topografyası ve ekolojik denge saglanır bunlardan sonra etik, lojistik, ekonomi, siyaset, ve metodoloji alanlarında çalışmalar yapılır en son olarak yeni dünyanın sakinleri önce kolony şeklinde sonra dogal şekilde yaşamaya başlar. Tüm terraforming çalışmaları yüzyıllar hatta binlerce yıl sürebilir.



Wikiden geniş bilgi:
Dünyalaştırma, bir gezegenin koşullarını dünyaya benzetme, yani insanlar için uygun hâle getirme anlamındaki ingilizce sözcüktür. Henüz uygulamada bir örneği olmasa da çoğu bilim adamı tarafından olası senaryolar üretilmekte, science gibi bilimsel dergilerde yayınlanmaktadır. Tasarılardaki aday gezegenler ise MarsVenüsJüpiter'in uyduları, Ay ve hatta bazı büyük göktaşlarıdır. Mars başta olmak üzere Ganymede, Callisto, Europa gibi Jüpiter'in dev uyduları ve Satürn'ün Titan adlı uydusu düşünülmektedir. Uzaya çıkanlarda baş dönmesi, mide bulantısı, kusma gibi ani semtomlar gözlenebilmektedir. Uzay tutması denen bu olayın uçak ya da deniz tutmasından pek de bir farkı yoktur. Asıl sorun uzayda uzun süre kalındığı zaman ortaya çıkmaktadır. Kas zayıflığı ve denge duyusu kaybının yanı sıra, omurgada %5-6, leğen kemiğinde %10-12, kalçada %7-9'a varan kemik erimeleri olabilmektedir. Bu da Mars'a yapılacak olası bir insanlı uçuşta yol esnasında ciddi kemik kırılmaları olabileceğini düşündürmektedir. Bu yüzden astronotlara aynı yerçekim gücünü uygulayacak giysiler hazırlanmaktadır. Ayrıca kemik erimesinin önüne geçecek egzersizler ve ilaçlarla ilgili çalışmalar sürmektedir. Uzun süre ailesinden, arkadaşlarından çok uzakta kalan ve kapalı mekanlarda gözlenmesi kaçınılmaz olan psikolojik sorunlara karşılık astronotlar ciddi psikolojik eğitim almaktadır. Mars'ta insanların yaşadığı bir ortam kurulduktan sonra Mars'ın kutupları hidrojen bombaları ile patlatılacak, on yıl içinde sera etkisiyle sıcaklıklarda yükselme ve su kaynağında artış sağlanacaktır. ( Kaynak:http://tr.wikipedia.org/wiki/Terraforming) Daha geniş bilgi için :http://en.wikipedia.org/wiki/Terraforming
Jet Pack : Evinize yada işinize sırt çantası şeklinde tasarlanmış çok hızlı bir şekilde uçmanıza sağlayan bir taşıt yapılsa ne güzel olur değil mi, bu şekildeki denemeler yıllardır yapılıyor ve hayal ediliyor fakat malesef ilerleme sağlanması bildiğimiz teknoloji ile pek mümkün görünmüyor, insan taşıyabilecek iki mini jet roketin öncelikle insana zarar vermeden çalışması pek mümkün görünmüyor bu sorun hallolursa dahi onları uzun süre çalıştırmak için verimli bir yakıt türümüz yok, nükleer yakıt bu konuda iş görebilir fakat tehlikeli bir enerji kaynağı olduğu için her insanın eline verilemez.


Bu konuda hayal ettiğimiz gibi olmasa da aerodinamik temelli bir ticari ürün gelecek için umut vaadediyor.

Gazeteden: 
İlk olarak 1965 yılında James Bond filminde Sean Connery'yi göklere çıkaran sırt çantası şeklindeki kişisel jet hayali nihayet gerçek oldu. "Martin Jetpack" adı verilen jet motoru 45 yıllık çalışmanın sonucunda ortaya çıktı.Gleen Martin tarafından geliştirilen "Jet adam"ın denemesürüşü başarıyla gerçekleştirilerek lisans almaya hakkazandı. 7 dakikalık test sürüşünde alet 33 metre yüksekliğe ve saatte 100 kilometre hıza oluştı. Bir kaç ay içinde piyasaya çıkacak olan Martin Jetpack, 125 kilogram ağırlında. 200beygirlik 2 litrelik motora sahip olan alet, 2 litrelik yakıtla yarım saat havada kalabiliyor.Satış fiyatı 75 bin dolar olan karbon fiber alaşımlı Martin Jetpack için şimdiye kadar 2 bin 500 sipariş aldığını belirten Gleen Martin, "Genellikle kısa bir eğitimden sonra işe uçarak gitmek isteyen milyarder işadamları ilgi gösteriyor. Turistik tesisler de eğlence amaclı satın almak istiyor" dedi.


Uçan Arabalar : Bir çok uçan araba projesi mevcut fakat bunların içinden sıyrılıp seri üretime geçecek olan ve bir standart oluşturacak olan uçan otomobillerin kesinlikle şu özelliklere sahip olması bekleniyor aksi halde  hiç şansları yok.
Dikey kalkış ve iniş,
Tam bir hibrit özelliklerine sahip (yakıt bakımından)
Yerdeyken bir araba gibi davranan ve trafikte sırıtmayan (uaçn arabanın trafikte ne işi varsa:)
Uçan arabaların geleceğiyle ilgili bilgilendirici bir video:



Dna mutasyonu(xmen) : Gerçekten derin ve kapsamlı bir konu olan genler hakkında çok teknik ve akademik bilgiye girecek düzeyde bilgim yok bu sebeple işin fantastik ve bilim kurgu tarafı hakkında düşüncelerimi dile getirmek istiyorum. Bu gün nasıl genetiği ile oynanmış bir meyve veya sebze normalinden önce büyüyebiliyorsa, istenilen şekle sokulabiliyor, istenilen renge sokulabiliyorsa ve verimi arttırılabiliyorsa aynı şey insanlara da yapılabilir fakat bu öyle kolay bir hadise değil insan DNA sı bir bitkininkinden zilyon kere karışıktır, bilgisayarlar yeni yeni çözmeye başladı bununla beraber işevinin ne oldu bilinmeyen junk DNAlar mevcut her şeyi halletseniz bile böyle bir işe girişmek içinde ölümü göze alan deneklere ihtiyaç vardır.
İşin ahlaki boyutunu ele almıyorum bile nitekim getirilerinden bahsedince insanın ağzı sulanmıyor değil, kim istemez örümceğin ağ örme özelliğini, kim istemez bir çita kadar hızlı koşmayı yada  çok uzun yıllar yaşamayı, tüm bunlarla aramızdaki engeller bir bir aşılacak belki şimdiki nesil göremeyecek ama bundan bir yüzyıl belkide iki yüzyıl sonra dünyaya gelen çocuklar şimdiki neslin akıl sır erdiremeyeceği süper özelliklere sahip olacaklar. Çocuğunuz dogmadan hemen önce anne ve babanın eline bir menü verilecek ve atıyorum menüden seçtiğiniz üç özellik ile çocuğunuzun doğmasını sağlayacaksınız.

Menü:
  • Görünmezlik: 300.000 $
  • Kurşun geçirmez deri: 250.000 $
  • 500 yıl ömür: 900.000 $
  • Süper mega zeka: 1.000.000 $
  • Süper kondisyon ve hali hazırda baklavalar : 100.000 $
  • Yeşil veya Mavi gözler: 10.000 $
  • Su altında nefes: 50.000 $
  • Ömür boyu dökülmeyen saçlar ve çürümeyen dişler: 150.000 $
  • Genetik tüm hastalıklara karşı garanti: 10.000 $
  • Kusursuz yalan söyleme ve ikna kabiliyeti: 10.000 $
  • Hulk kadar güçlü kaslar: 400.000$
Fırsat :Üç tane alana dördüncü bedava, hepsini alana beta aşamasındaki trake solunumu ve akciger solunumu hibriti bedava.

Ne kadar uçuk kaçık şeyler ortaya çıkıyor değil mi? Emin olun hayal edebiliyorsak bir gün kesinlikle gerçek olacak demektir.

Durağanlık kapsülü : Daha çok tıbbı kullanımlar için düşündüğüm bu cihaz Stargate serisinde karşımıza çıkmıştı biraz hiber uyku olayına benzese de bu kapsülde olay biraz farklı içerisine giren kişi için zaman duruyor. Eğer çaresi olmayan bir hastalığınız varsa (Allah göstermesin) Durağanlık Kapsülüne giresiniz ve o hastalığın bir dermanı bulunana dek o kapsülde kalırsınız. Durağanlık Kapsülünün temelinin ancak kütle çekimin zaman üstündeki gizemin kalkması ile atılabilir diye düşünüyorum.

Işın kılıcı : Bu konuda Dr.Michio Kaku nun güzel bir belgeseli var izlemenizi tavsiye ederim:


O şimdilik böyle bir kılıcın yapılamıyacağını savunuyordu çünkü çıkan ışın sonsuza kadar yol alıyordu bununda çaresini bulmuş değildi.
Bence günün birinde bir gök taşından yada yabancı bir gezegenden sonsuz güç üreten bir kristale rastlarsak bir ışın kılıcı yapabiliriz o güne dek şimdiki bildiğimiz teknoloji ile pek mümkün görünmüyor, özel bir element şart.

 


Beyine Download : Matrix filminde karşımıza çıkan bu fenomen gerçekten çok cazip, dövüşmeye mi ihtiyacınız var, yada bir uçağı kullanmaya mı ihtiyacınız var arayın bu işlerden sorumlu operatörü yükleyin benim beynime deyin olsun bitsin. Bu teknolojinin çok uzak olduğunu düşünmüyorum çünkü bir grup bilim adamı beyindeki bilgileri solid veya mekanik bir diske direk olarak kaydetmeyi başarmıştı, beyindeki bilgi okunabiliyorsa gayet yazılması da çok uzak bir gelecekte değil yakındır diye düşünüyorum. Kolay olacağını söylemek zor çünkü herhangi bir bilgiyi hafızamızın tek bir yerinde tutulduğunu sanmıyorum yani bir araba kullanmak için edinilen bilgi beyinin çeşitli bölümlerindeki bilgiler çağırılarak edinilir bu sebeple hop bilgiyi beynin duygulardan sorumlu yerine koyalım artık sen araba kullanmasını biliyorsun diyemeyiz o bilgiyi beyindeki iş bölümlerinden sorumlu kısımlara dağıtmak lazım. Kısacası sabır şart, beyin bedava olabilir ama onu doldurmak için sabır lazım.

Güç Kalkanı : Geleceğin savunma teknolojisinin güç kalkanları olacak demiş miydim? Bunu tahmin etmek güç değil çünkü uçan kaçan her türlü füze bir şekilde durduruluyor fakat ışın ile vurulursanız onu durdurmak için roket kalkanından fazlası gerekir size güç kalkanı gerekli.


Videoda gördüğünüz ışık Topol-M adlı kıtalar arası bir füze, füze dediğime bakmayın ne isim vereceğimi bilemiyorum kütlesel bir madde olmadığı açık, bir ışın demeti ve hedefi vurduğunda nükleer silahla vurulmuş kadar etki yaratan acayip değiliş bir silah :) Her zehirin bir panzehiri vardır bu sebeple bir ışın silahını ancak bir güç kalkanı durdurabilir yani bu fenomeni olmuş bilin.


Nano Elbise: Bir elbise hayal edin giyince sizi görünmez yapacak, kurşunlara direnç gösterecek, hızlı koşmanızı ve yükseklere zıplayabilmenize olanak verecek, hayvani bir güç ile düşmanlarınızı yumruğunuzla öldürebileceksiniz ne kadar kullanışlı bir elbise olur değil mi.


Bu teknolojiyi tek bir elbisede görmek bizim jenarasyona nasip olacak bir şeymiş gibi durmuyor çünkü bir çok alanda gelişme şart, şimdilik oyunları ile idare edelim. 


Uçan Kaykay: Bu fenomende Geleceğe dönüş filmi ile hayatımıza girmişti bu günlerde gerçekleşmesi gerekirdi fakat ortada henüz bir şey yok


Bu fenomen üzerinde de çalışmalar mevcut fakat gene hayal ettiğimiz gibi değil ayrıntılar.
Çocukluğumun fenomeni olduğu için tüm fenomenler arasında en çok bu fenomeni gönül gözüyle görmek isterdim lakin sanırım 50 - 60 yaşıma geldiğimde bu fenomen gerçeğe dönüşürse üzülürüm çünkü kullanmak isterim :)

Serhat Öden.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder